İstanbul
İstanbul Siyasi Haritası
Genel Bilgiler
Yüzölçümü: 5.196 km²
Nüfusu: 12.573.836 (2007)
Nüfus Yoğunluğu: 2.420
Şehir Nüfusu: 11.174.257 (2007)
Köy Nüfusu: 1.399.579 (2007)
Yıllık Nüfus Artış Hızı: %33,09
Yıllık Şehir Nüfus Artış Hızı: %29,27
Yıllık Köy Nüfus Artış Hızı: %80,72
İl Trafik No: 34
İl Telefon Kodu: 212 Avrupa - 216 Asya
Hakkında Bilgi
İstanbul' un İlçeleri: İstanbul ili sınırları içerisinde 28 ilçe bulunmaktadır. Bunlar Batıda; Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Bahçelievler, Bağcılar, Güngören, Esenler, Bayrampaşa, Zeytinburnu, Fatih, Eminönü, Beyoğlu, Beşiktaş, Şişli, Kağıthane, Sarıyer, Gaziosmanpaşa, Eyüp. Doğuda ise; Üsküdar, Beykoz, Kadıköy, Kartal, Pendik, Tuzla, Ümraniye, Adalar, Maltepe, Sultanbeyli bulunmaktadır. Bağımsız belediyeler ise Büyükçekmece, Çatalca, Silivri ve Şile' dir.
Coğrafyası: 280 01’ ve 290 55’ doğu boylamlarıyla 410 33’ ve 400 28’ kuzey enlemleri arasında bulunur. İstanbul il toprakları toplam 5.512 km2 ’lik bir alanı kaplamaktadır.
İstanbul, Avrupa ile Asya kıtaları arasında köprü görevi gören, bunların birbirine en çok yaklaştığı iki uç üzerinde kurulmuş bir şehirdir. Bu uçlar Avrupa kıtasında Çatalca, Asya kıtasında ise Kocaeli; güneyden Marmara ve Bursa, güneybatıdan Tekirdağ ve kuzeybatıdan Kırklareli ile çevrilidir. Şehrin adını aldığı ve Haliç ile Marmara arasında kalan yarımada üzerinde bulunan asıl İstanbul 253 km², bütünü ise 5.712 km² 'dir. Marmara denizindeki Adalar da İstanbul iline dahildir.
İstanbul çevresinin bitki örtüsü, Akdeniz iklimi bitkilerini andırır. Bölgede en çok görülen bitki türü makidir. Bu bitkiler uzun ve kurak bir yaz mevsimine kendini uydurmuştur. Fakat iklimin özelliği dolayısı ile tepeler çıplak değildir. Yer yer görülen ormanlık alanların en önemlisi kentin 20 km. kuzeyindeki Belgrad Ormanı' dır.
İstanbul ilinde büyük akarsu yoktur. En büyük akarsu, aynı zamanda Kocaeli Yarımadası' nın da en büyük suyu olan Riva çayıdır. 71 km. olan Riva Çayı, kaynaklarını Kocaeli ilinden alır ve güneydoğu kuzeybatı yönünde akarak Riva köyü yakınlarında Karadeniz' e dökülür.
Boğaza dökülen suların en önemlileri Küçüksu ve Göksu dereleridir. Bunlardan başka Haliç' e dökülen Kağıthane ve Alibey Dereleri, Küçükçekmece Gölü' ne dökülen Sazlıdere, Büyükçekmece Gölü' ne dökülen Karasu Deresi, Terkos Gölü' ne dökülen Trança Deresi, İstanbul ilinin belli başlı akarsularıdır. İlde küçük fakat önemli üç göl vardır. Bunların üçü de Avrupa yakasındadır. Denizden ayrılmış olan Terkos Gölü' nün suyu tatlıdır. Kentin suyu buradan sağlanır. Marmara Denizi kıyısında bulunan Küçükçekmece (11 km²) ve Büyükçekmece (16 km²) Göllerinin suları denizle temasları olduğu için tuzludur.
İklimi: Yaz ayları genellikle sıcak geçen, kış ayları bölgeyi etkisi altına alan sistemlere bağlı olarak fazla soğuk geçmeyen İstanbul, Akdeniz ikliminin özelliklerini taşıyor görünse de, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı' nın etkisiyle farklı özellikler taşır. Kış aylarında Karadeniz' den gelen soğuk-kuru hava kütlesi ile Balkanlardan gelen soğuk-yağışlı hava kütlesinin özellikle Akdeniz' den gelen ılık ve yağışlı güneyli hava kütlelerinin etkisi altındadır. Bütün ilde Karadeniz' in soğukça yağışlı (poyrazlı) havasıyla Akdeniz' in ılık (lodoslu) havası birbirini izler. İlde yaz-kış, gece-gündüz arasında büyük ısı farkları görülmez.
Tarihçesi: İstanbul, Osmanlı' nın 3. Başkentidir. Her ne kadar tarihi şehirde daha erken buluntulara rastlanmamış ise de; kentin Haliç bölgesinde ve Asya kısmında yapılan kazılarda ele geçen buluntular bölgedeki ilk yerleşimin M.Ö. 3 bin yıllarına dayandığını göstermektedir. Byzantion olarak anılan kentin Akropolü bugünkü Topkapı Sarayı' nın bulunduğu alanda yer almaktaydı.
Haliç, günümüzde de kullanılmakta olan sakin bir limana sahiptir. Buradan başlayan kuvvetli bir sur şehri çevreleyerek Marmara Denizi' ne ulaşırdı. Byzantion, bir liman ve ticaret şehri olarak Roma İmparatorluğu döneminde de yaşamını sürdürürken, M.S. 191 yılında başlayan ve iki yılı aşan bir kuşatmadan sonra Roma İmparatoru Septimus Severius tarafından fethedilerek yerle bir edilmiştir. Aynı imparator tarafından sonradan baştan inşa edilen şehir genişletilmiş ve yeniden donatılmıştır.
M.S. 4. yüzyılda Roma İmparatorluğu çok genişlemiş, İstanbul stratejik konumundan dolayı İmparator Büyük Konstantin tarafından Roma' nın yerine yeni başkent olarak seçilmiştir. Kent 6 yılı aşkın bir sürede yeniden düzenlenmiş, surlar genişletilmiş, bir çok tapınak, resmi binalar, saraylar, hamamlar ve hipodrom inşa edilmiştir. 330 yılında yapılan büyük merasimlerle kentin Roma İmparatorluğunun başkenti olduğu resmen açıklanmıştır. Yakın çağın başladığı dönemde İkinci Roma ve Yeni Roma adları ile anılan kent, daha sonra "Byzantion" ve geç devirlerde Konstantinopolis olarak adlandırılmıştır. Halk arasında ise kentin adı tarih boyunca "Polis" olarak anıla gelmiştir.
Büyük Konstantin' den sonraki imparatorların şehri güzelleştirme çabalarının devam ettiği görülür. Kentteki ilk kiliseler de Konstantin' den sonra inşa edilmiştir. Batı Roma İmparatorluğunun 5. yüzyılda çökmesi nedeniyle İstanbul uzun seneler Doğu Roma İmparatorluğunun (Bizans) başkenti olmuştur. Bizans döneminde yeniden inşa edilen kent surlarla tekrar genişletilmiştir.
Günümüzdeki 6492 m. uzunluğundaki ihtişamlı şehir surları İmparator Il. Theodosius tarafından yaptırılmıştır. 6. yüzyılda nüfusu yarım milyonu aşan kentte, İmparator Justinyen idaresinde bir altın çağ daha yaşanmıştır. Günümüze gelen meşhur Ayasofya, bu İmparatorun eseridir. Bizans İmparatorluğu ve başkent İstanbul' un sonraki tarihi, saray ve kilise entrikaları, İran ve Arap saldırıları ve sık değişen imparator sülalelerinin kanlı kavgaları ile doludur.
726-842 yılları arasında kara bir devir olan Latin egemenliği, 4. Haçlı seferinin 1204 yılında şehri istilası ile başlamış, tüm kilise ve manastırlar ile abidelere kadar şehir yıllar boyu talan edilmiştir. 1261' de idaresi tekrar Bizanslıların eline geçen kent eski zenginliğine tekrar kavuşamamıştır. Kent, 53 günlük bir kuşatma sonrası 1453' te Türklerin eline geçmiştir.
Fatih Sultan Mehmet' in savaş tarihinde ilk defa kullanılan iri boyutlardaki topları İstanbul surlarının aşılmasının bir sebebidir. Osmanlı İmparatorluğunun başkenti buraya taşınmış, ülkenin çeşitli yerlerinden getirilen göçmenlerle şehir nüfusu arttırılmış, boş ve harap olan şehrin imar çalışmalarına başlanmıştır.
Şehrin eski halkına din hürriyeti ve sosyal haklar tanıyarak, yaşamlarını sürdürmeleri sağlanmıştır. Fatih' in tanıdığı haklardan dolayı Hıristiyan Ortodoks Kilisesinin başı olan Patrikhane günümüze kadar yerinde kalmıştır. Fetihten yüzyıl sonra da Türk Sanatı şehre damgasını vurmuş, kubbeler ve minareler şehir siluetine hakim olmuştur.16. yüzyıldan itibaren de Osmanlı Sultanlarının Halife olmalarından ötürü İstanbul tüm İslam dünyasının da merkezi olmuştur.
Sultanların idaresinde şehir tamamen imar edilmiş, büyüleyici bir atmosfere bürünmüştür. Bu devirdeki İstanbul tarihinin renkli sayfalarında, geniş bölgeleri tahrip eden, sık sık çıkan yangınlar vardır. Eski akropolde kurulu Sultan Sarayı Boğaziçi' nin ve Haliç' in eşsiz manzarasına hakimdir. 19. yüzyıldan itibaren Batı dünyası ile sıklaşan temaslar sonrası, camiler ve saraylar, Avrupa mimarisi tarzında, Boğaziçi kıyılarına inşa edilmeye başlanmıştır. Kısa sürede inşa edilen bir çok saray çöküş devrinin de sembolleridir. İstanbul, bir diğer dünya imparatorluğunun sona ermesine I. Dünya Savaşının bitişine şahit olmuştur.
İmparatorluk bölünmüş, iç ve diş düşmanlar kendi payları için mücadele ederken, Türk ordusunun asil bir komutanı da Türk ulusu için mücadeleye girişmiştir. Mustafa Kemal ismindeki bu milli kahraman, 4 yılı aşan Kurtuluş Savaşı' ndan sonra Türkiye Cumhuriyeti' ni 1923 yılında kurmuştur. Başkentin Ankara' ya taşınması İstanbul' un önemini değiştirmemiştir. Bu eşsiz şehir büyüleyici görünümü ile yaşamını devam ettirmektedir.
Ne Yenir: İstanbul mutfağı, Dünyanın önde gelen mutfaklarındandır. İmparatorluk başkenti olan kente ülkenin her yanından gelen malzemeler, ustalar, tarzlar, ve lezzetler Osmanlı Türk Mutfağının ortaya çıkmasına neden olmuştur. İmparatorluk mutfağının devamı olan ve yeni tatlara açık olan Osmanlı mutfağı her gün zenginleşmektedir.
İstanbul mutfağında, kuzu, koyun veya dana etine ilave edilen çeşitli sebzeler esas yemeklerdir. Pilav, börek çeşitleri, bulgur, kuru fasulye, zengin zeytinyağlı sebzeler yan öğünler olarak servis yapılır. Köfte ve şiş kebabı, döner kebap veya acılı, yoğurtlu, patlıcanlı diğer kebap çeşitlerinin makbulleri özel kebapçılarda bulunur. Hamur tartları, baklava, kadayıf ve benzerlerinin hakiki lezzetlisi, bu işi bazen birkaç nesildir devam ettiren küçük dükkanlardan temin edilir.
İstanbul' da da çeşitli milletlerin lokantaları mevcuttur. Fast-food, hızlı atıştırma servisi veren çok sayıda mekan mevcuttur. Ancak lezzetli yöresel yemekler tipik lokantalarda tadılır. Rakı ve ayran, en meşhur iki Türk milli içkisidir. Her ikisi de süt rengindedir. Alkollü olanı rakı; su katınca beyazlaşan sert bir içkidir. Diğeri ise sulandırılmış yoğurttan imal edilen serinletici; ayrandır. Rakı aperatif olarak kuru yemiş veya kavun ve beyaz peynir ile, yemek süresinde çeşitli meze çeşitleri ile alınabilir, başka içkiler ile birlikte içilmez. Şarabın ve biranın ana yurdu Anadolu topraklarıdır.
Meşhur Türk Kahvesi, küçük fincanlarda sade veya şekerli misafirlere her fırsatta ikram edilir. "Bir fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır" sözü kahvenin Türkler tarafından bilinen kıvamı ile kullanılmaya başlandığı 16. yüzyıldan beri söylenmektedir.
Ne Alınır: İstanbul' a sadece alışveriş amacıyla da gidilebilir. Bu işe başlamak için en iyi yer şehrin eski kısmındaki Kapalı Çarşı' dır. Labirent tarzı sokaklarda ve geçitlerde 4000' i aşkın dükkan bulunmaktadır. Kuyumcular Sokağı, Halıcılar Sokağı, Takkeciler Sokağı gibi isimler burada, önceleri, kendilerine özgü bölümlerde faaliyet gösteren farklı ticaret kollarını akla getirmektedir. Burası, hala, şehrin ticaret merkezi, her zevk ve keseye uygun bir şeyin bulunduğu orijinal bir alışveriş yeridir.
Türk el sanatları, dünyaca bilinen halılar, el boyaması parlak renkli seramikler, bakır ve pirinçten aynalar, lületaşından pipolar çok hoş birer hatıra parça ve hediyeliklerdir. İyi aydınlatılmış vitrinlerdeki altından mücevherler geçenin gözünü kamaştırır. En iyi kalitedeki deri ve süet eşyaların fiyatları oldukça makuldür. Çarşının ortasındaki Eski Bedesten' de nadir antika parçalar bulunur. Onlarca yıldan kalma kıymetli bir parça bulabilmeyi ummak burada gezip dolaşmaya değer doğrusu.
Eminönü' ndeki Yeni Cami' nin yanı başındaki Mısır Çarşısı veya Baharat Pazarı kişiyi mistik doğunun hayal alemine götürür. Tarçın, kimyon, safran, nane, kekik ve sayılabilecek diğer birçok ot ve baharatın baştan çıkarıcı kokusu havaya yayılır. Şehrin eski bölgesindeki Sultanahmet de ayrı bir alışveriş ziyaretgahı haline gelmiştir. 18' inci yüzyıl Mehmet Efendi Medresesi' ndeki İstanbul Sanatları Çarşısı ve yakınındaki, Sinan tarafından yapılan 16' ıncı yüzyıl Caferağa Medresesi' nde zanaatkarları çalışırken görmek ve yaptıklarından satın almak mümkündür. Sultanahmet Camii Arasta' sının kemeraltı iyi bir seyir ve uygun bir alışveriş imkanı yaratır.
Taksim - Nişantaşı - Şişli semtlerindeki seçkin dükkanlar pazar yerlerindeki kargaşanın tam tersini yansıtır. İstiklal, Cumhuriyet ve Rumeli Caddelerinde, Türkiye' nin yüksek kaliteli tekstillerinden üretilen şık modelleri satan dükkanlar zevkle ve rahatça gezilir. Nefis mücevherler, zarif modelli çanta ve ayakkabılar da bulunmaktadır. Ataköy' deki Ataköy Galeria' sı ve Etiler'd eki Akmerkez İstanbul' daki en şık mağazaların şubelerini barındırmaktadır. Asya tarafındaki Bahariye ve Bağdat Caddelerinde ve Capitol Çarşı Merkezinde benzer mallar sunulmaktadır.
İstanbul' un bit pazarlarında hem yeni hem de eski, şaşırtıcı parçalar bulunabilir. Beyazıt' daki Sahaflar Çarşısı ve Çınaraltı' nda gezerken her gün yeni bir şeyle karşılaşılır. Pazar günleri, Sahaflar ve Kapalı Çarşı arasındaki işporta pazarında mallar el arabalarında ya da yaygılar üzerinde satışa sunulmaktadır. Horhor Çarşısı her yaş ve kalitede mobilya satan dükkanlarla doludur. Topkapı semtinde, Cihangir - Çukurcuma Sokağı ve Üsküdar - Büyük Hamam Sokağı ile Kadıköy - Çarşı Durağı civarında yer alan ve Eminönü ve Tahtakale arasındaki bit pazarları her gün açıktır. Bir Pazar günü Boğaz' ın yukarısına doğru arabayla gidildiğinde Büyükdere ve Sarıyer arasındaki bir diğer canlı pazar yeri de durup gezilmelidir.
İstanbul' a nasıl gidilir?
Karayolu: Şehir içi ulaşım: Minibüs ve otobüslerin yanı sıra, merkezi Aksaray' da olan tranvay, Taksim ile Levent arasındaki metro, Beyoğlu' ndaki elektrikli tranvay sıkça kullanılan şehir içi ulaşım araçlarıdır.
Şehirlerarası ulaşım: İstanbul' dan yurdun her tarafına karayolu bağlantısı vardır. Yurtiçi ulaşımının hareket noktası, Anadolu yakasında Harem, Avrupa yakasında Esenler de bulunan uluslararası otogarıdır.
Uluslararası ulaşım: İstanbul' dan yurtdışına Yunanistan, Üsküp, Makedonya, Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre, Suudi Arabistan, Suriye, Rusya (Moskova) Romanya, Bulgaristan, Ürdün (Amman) seferleri yapılmaktadır. Otogar Tel: (+90-212) 658 05 05 - 658 10 10 - 658 00 36 (9 Hat) - 333 37 63 - 310 63 63
Demiryolu: İstanbul' dan Ankara, İzmir ile Doğu Anadolu şehirlerine demiryolu bağlantısı vardır. İstanbul' dan yurtdışına Sirkeci- Viyana, Münih, Budapeşte, Selanik, (Eskişehir, Konya, Gaziantep)- Halep, (Tatavan, Van)- Tahran, S, Moskova, Bükreş' e tren seferleri bulunmaktadır. İstasyon Tel: (+90-212) 348 80 20 - 336 19 16 - 337 87 24
Haydarpaşa Gar Tel: (+90-216) 348 80 20/336 19 16
Rezervasyon Tel: (+90-216) 337 87 24
Danışma Tel: (+90-216) 336 04 75
Sirkeci Gar Tel: (+90-216) 520 65 75
Danışma Tel: (+90-216) 527 00 50
Denizyolu: İstanbul' da hem şehir içi, hem de yurt içi ulaşım sağlanmaktadır. Ayrıca marinaların Avrupa limanlarına bağlantısı vardır.
Şehir içi Denizyolu Ulaşımı: Kadıköy- H.Paşa- Karaköy, Eminönü- Üsküdar, Eminönü-Kadıköy, Köprü-Yeniköy, Beykoz-Kavaklar, Sirkeci- Bostancı, Köprü-Adalar, Köprü-Yalova, Kabataş-Çınarcık, Bostancı-Çınarcık arasında vapur işlemektedir.
Şehirlerarası Ulaşım: Karadeniz (İstanbul, Zonguldak, Sinop, Samsun, Giresun, Trabzon, Rize), İzmir, Marmara hattı (Marmara adası, Bandırma, Mudanya), Avşa Adalarına turlar bulunmaktadır.
Liman Tel: (+90-212) 245 53 66 - 249 71 78 - 249 18 96
Adres: TDİ Denizyolları Acentası Rıhtım Cad. Kadıköy/İstanbul
Merkez Ofis Tel: (+90-212) 245 53 66-249 71 78-249 18 96
Rezervasyon Tel: (+90-212) 249 92 22-293 74 54
Danışma Tel: (+90-212) 244 25 02-244 02 07
Havayolu: İstanbul Uluslararası Atatürk Havalimanı, şehir merkezine 20 km mesafededir. Ayrıca İstanbul' da uçak ve helikopter kiralama olanağı vardır.
Hava Limanı Tel: (+90-212) 663 64 00 - 663 63 00 - 663 63 71 - 663 63 72 - 663 63 73 - 663 63 74 - 663 63 75
Atatürk Havalimanı DHM İşletmesi: (+90-212) 663 64 00
THY Genel Müdürlüğü: (+90-212) 663 63 00 71 5 Hat,
THY Rezervasyon: (+90-212) 663 63 63
İç Hatlar: (+90-212) 663 63 00
Dış Hatlar: (+90-212) 663 63 00 (THY),
Kargo Rezervasyon: (+90-212) 663 63 00