REKABETKURUMUCOĞRAFYA - 26
   
  Ana Sayfa
  Coğrafya Nedir?
  Coğrafi Konum
  Harita Bilgisi
  Türkiye İklimi
  Beşeri Coğrafya
  Türkiye Coğ.Konum
  Bölgeler Coğrafyası
  Siyasi Coğrafya
  Erozyon
  Uzay Coğrafyası
  Ekoloji
  Dünyanın Şekli
  Türkiye'nin Harikaları
  Ünlü Coğrafyacılar
  Osmanlı'da Coğrafya
  Coğrafya Sözlük
  Lise1
  => 1
  => 2
  => 3
  => 4
  => 5
  => 6
  => 7
  => 8
  => 9
  => 10
  => 11
  => 12
  => 13
  => 14
  => 15
  => 16
  => 17
  => 18
  => 19
  => 20
  => 21
  => 022
  => 22
  => 023
  => 23
  => 24
  => 25
  => 26
  => 27
  => 28
  => 29
  => 30
  => 31
  Lise2
  Lise3
  Tüm snıflar yaprak interaktif testler
  10 SINIF YAZILI SORULARI VE CEVAPLARI
  10.SINIF ETKİNLİKLER
  11.SINIF DERS ETKİNLİKLERİ
  Dünya nın yeni yedi harikası
  12 SINIF COĞRAFYA KONU
  10 SINIF KİTABINDAKİ TÜM ETKİNLİKLERİN ÇÖZÜMÜ
  9.SINIF KİTABINDAKİ TÜM ETKİNLİKLER
  coğrafya ders konuları
  ders notları
  12 SINIF YAZILIYA HAZIRLIK
  Coğrafya Derğiler
  DİYARBAKIR HER YÖNÜYLE
  Son Depremler
  Okulumuz ve çevresi
  Sayaç
  Türkiye İl Rehberi
  Adana
  Adıyaman
  Afyonkarahisar
  Ağrı
  Amasya
  Ankara
  Antalya
  Artvin
  Aydın
  Balıkesir
  Bilecik
  Bingöl
  Bitlis
  Bolu
  Burdur
  Bursa
  Çanakkale
  Çankırı
  Çorum
  Diyarbakır
  Edirne
  Elazığ
  Erzincan
  Erzurum
  Eskişehir
  Gaziantep
  Giresun
  Gümüşhane
  Hakkari
  Hatay
  Isparta
  Mersin
  İstanbul
  İzmir
  Kars
  Kastamonu
  Kayseri
  Kırklareli
  Kırşehir
  Kocaeli
  Konya
  Kütahya
  Malatya
  Manisa
  Kahramanmaraş
  Mardin
  Muğla
  Muş
  Nevşehir
  Niğde
  Ordu
  Rize
  Sakarya
  Samsun
  Siirt
  Sinop
  Sivas
  Tekirdağ
  Tokat
  Trabzon
  Tunceli
  Şanlıurfa
  Uşak
  Van
  Yozgat
  Zonguldak
  Aksaray
  Bayburt
  Karaman
  Kırıkkale
  Batman
  Şırnak
  Bartın
  Ardahan
  Iğdır
  Yalova
  Karabük
  Kilis
  Osmaniye
  Düzce
  İletişim
  Ziyaretçi defteri
  Anketler

AKARSU AŞINDIRMA BİRİKTİRME ŞEKİLLERİ...

Akarsular yeryüzünün şekillenmesinde en etkili olan dış kuvvetlerdir. Çünkü, kutup bölgeleri, çöller ve dağların yüksek kısımları dışında kalan yerlerde akarsular etkilidir. Sahip olduğu konum, iklim ve topoğrafya özelliklerinden dolayı Türkiye de akarsuların etkili olduğu ülkeler arasındadır.


Türkiye’deki akarsu sistemi Üçüncü Jeolojik Zaman’ın sonunda, orojenik hareketlerin
bitmesiyle oluşmaya başlamıştır. Daha sonraki epirojenik hareketler sonucu meydana gelen yükselmeye bağlı olarak akarsular, vadilerine iyice gömülmüşlerdir. iç kuvvetlerin hazırlamış olduğu ana yer şekilleri akarsular tarafından işlenmekte ve değiştirilmektedir. Böylece akarsu sistemi de gelişerek bugünkü şeklini almıştır. Yeryüzünün ve  Türkiye’nin şekillenmesini sağlayan akarsular şekillerini iki yolla oluştururlar.

AŞINDIRMANIN OLUŞUM ŞEKİLLERİ
Akarsuyun, içerisinden geçtiği yatağı kazması ve kopardığı parçacıkları taşıması olayına aşındırma denir. Akarsular kimyasal ve fiziksel (mekanik) yollarla aşındırma yaparlar.

1. Kimyasal aşındırma:
Sıcaklığın yüksek olduğu zamanlarda veya sürekli sıcak bölgelerde, akarsuların geçtikleri yeri eritmesiyle yaptığı aşındırmadır.
 2. Fiziksel (Mekanik) aşındırma: Akarsular, eğime bağlı olarak kazandıkları güçle, yatağındaki kayaları parçalayarak aşındırır. Akarsular genelde fiziksel yolla aşındırma yaparlar.
Akarsuların fiziksel aşındırması üç şekilde olur.
a. Derine aşındırma: Akarsuların yatağını düşey doğrultuda ışındırarak, deniz seviyesine indirmeye çalışmasıdır.


b. Yana aşındırma:
Akarsuların içlerindeki materyallerle birlikte, eğimin azaldığı yerde salınımlar yaparak, yanlara çarpması sonucu meydana gelen aşındırmadır.


c. Geriye aşındırma:
Akarsularda su miktarı en çok ağız kısmında olur. Çünkü, bu kısımda akarsu bütün kollarından aldığı suyu taşır. Bu kesimdeki su fazlalığı nedeniyle, akarsular yataklarını, denize döküldükleri yerden başlayarak geriye doğru aşındırmaya başlarlar. Böylece aşınan nokta, kaynağa doğru kayar ve zamanla akarsu üzerindeki şelaleler ortadan kalkar. Buna geriye doğru aşındırma denir.
Geriye doğru aşındırma ile akarsular, çevredeki küçük akarsuları kollarıyla birlikte kendisine bağlar. Buna akarsu kapması veya kapma denir

DENGE PROFİLİ:
Akarsular vadilerini kazıp derinleştirdikçe, yataklarının eğimi gittikçe azalır. Bu yüzden zamanla akış yavaşlar, aşındırma eski hızını kaybeder ve en sonunda hemen hemen sona erer. Akarsu yatağında artık, başlangıçtaki pürüzler, şelaleler ortadan kaldırılmış olur. Bu duruma erişen bir akarsuyun, ağzından kaynağına doğru uzanan profili iç bükey bir eğri halindedir.

 

Denge Profiline Ulaşmışsa
1.      Yatak eğimi azalmıştır
2.      Akış hızı azalmıştır
3.      Aşındırma gücü azalmıştır.
4.      Su potansiyeli azalmıştır.
5.      Enerji üretimi için elverişsizdirler.
6.      Üzerinde ulaşım ve taşımacılık yapılabilir

Denge Profiline Ulaşmamışsa:
1.      Yatak eğimi fazladır
2.      Akış hızı fazladır
3.      Aşındırma gücü fazladır
4.      Su potansiyeli fazladır
5.      Baraj yapımına uygundur
6.      Üzerinde ulaşım yapılamaz             

AKARSU AŞINIM ŞEKİLLERİ
1. Vadiler


a. Boğaz Vadi (Yarma Vadi): Yüksek dağ sıralarını enine yarıp geçen akarsular bu tür vadiler oluştururlar. Vadilerin yamaçları oldukça diktir ve vadi dardır.

Türkiye'de, Kızılırmak, Yeşilırmak, Fırat, Sakarya, Seyhan ve Göksu nehirleri ile Zap suyu böyle vadilerden akarlar.
b. Kanyon Vadi: Yamaçlardaki farklı aşınma sonucu, basamaklı bir biçimde oluşan vadi tipidir. Yamaçlar oldukça dik ve derindir. Genellikle kolay aşınabilen kalın kalker tabakaları içerisinde oluşur.
 
Kanyon vadiler, Türkiye’de pek yaygın değildir. Akdeniz Bölgesi’ndeki Göksu vadisinde kanyonlar görülür.
c. Çentik (Kertik) Vadi: Akarsu yatağında aşındırma derine doğru sürüyorsa “V” şekilli vadiler oluşur. Bu tür vadilere çentik vadi adı verilir.
 
Çentik vadiler ülkemizde en yaygın olan vadi tipleridir. Dağlık alanlarda bu tür vadilere sıkça rastlanır.
d. Yatık yamaçlı vadi: Farklı aşınma sonucunda farklı yükseklikteki yamaçlara sahip olan vadi tipidir. Akarsu yatağının eğiminin azaldığı yerlerde görülür.
e. Tabanlı vadi: Akarsu aşındırmasının ileri safhalarında oluşan vadi şeklidir. Vadi tabanı ova özelliği kazanır.
 
Vadi yamaçları iyice yatıklaşır ve belirginliğini kaybeder.Türkiye’de özellikle Batı Anadolu’da bu tür vadiler yaygındır.

2. Menderesler
Akarsular, eğimlerinin azaldığı yerlerde kıvrılarak akarlar. Hem aşındırma, hem de biriktirme sonucunda, bu kıvrımlar daha da genişleyerek menderesleri oluştururlar.

Hem aşındırma hem biriktirme şeklidir.
Mendereslerde yana aşındırma fazla olduğu için sık sık yatak değiştirirler. Ülkemizde, ovaların tabanlarında ve olgun vadilerdeki akarsular menderesler çizerek akarlar.
Menderesler oluşturan bir akarsuyun;
1.      Yatak eğimi azalmıştır.   
2.      Akarsu hızı azalmıştır.
3.      Uzunluğu artmıştır.                  
4.      Aşındırma gücü azalmıştır.
5.      Biriktirme faaliyetleri yaygındır.
3. Kırgıbayır (Badlands)
Şiddetli yağmurların oluşturduğu selinti suları, bitki örtüsünün bulunmadığı ve kolay aşınabilen arazileri aşındırır.Bunun sonucunda, arazi yüzeyi girintili çıkıntılı bir görüntü alır.

Bu tür arazilere kırgıbayır adı verilir.Kırgıbayır, özellikle sağanak yağışların görüldüğü, yarıkurak bölgelerde daha sık meydana gelir. Türkiye’de, İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.

4. Çağlayan ve Çavlanlar (Şelaleler-Dev Kazanı)
Akarsu yataklarında, bazen bazı tabakalar aşınmaya karşı farklı direnç gösterirler. Bunun sonucunda da basamaklar oluşur. İşte, akarsuların bu basamaklardan akan kısımlarına çağlayan adı verilmektedir. Eğer basamaklar yüksekçe ve düşen su miktarı fazla ise, böyle kısımlar da çavlan veya şelale olarak isimlendirilir.
 
Ülkemizdeki en tanınmışları, Manavgat Çağlayanı ile Düden, Muradiye ve Gürlevik şelaleleridir.
Çağlayan ve çavlanlarda suların yüksekten düştüğü kısım aşınırsa, derin oyuklar oluşur. Bu oyuklara dev kazanı adı verilir

5. Peribacaları
Volkanik arazilerde, selinti sularının, aşınmaya karşı farklı dirençteki tabakaları aşındırması sonucunda oluşan şekillerdir.

Oluşumunda volkanik tüflü arazi,sel ve yağmur suları,bitki örtüsünün az olması ve rüzgar etkilidir.Türkiye’de Nevşehir, Ürgüp, Göreme, Avanos çevresinde yaygındır.

6. Peneplen (Yontukdüz)
Akarsuların ve akarsularla birlikte diğer dış kuvvetlerin, yeryüzünü aşındırması sonucunda deniz seviyesinde hafif dalgalı düzlükler oluşur. Bunlara peneplen (yontukdüz) adı verilir.

Ülkemiz yeryüzü şekilleri IV. jeolojik zamanın başlarında toptan yükseldiği için, iç kısımlarda peneplen izlerini görmek mümkündür.

AKARSULARDA BİRİKTİRME  ŞEKİLLERİ
Akarsuların biriktirme yapabilmesi için;
1.      Eğimin azalması ,
2.      Suyun azalması
3.      Akarsu hızının azalması,
4.      Akarsu yükünün artmasıgereklidir.
Bu faktörler bir arada olunca, akarsuyun gücü azalır ve biriktirme başlar.
AKARSU BİRİKİM ŞEKİLLERİ
1. Birikinti Konileri ve Yelpazeleri
Dağ yamaçlarından düzlüğe inen akarsular, taşıdıkları materyalleri eğimin azaldığı yerlerde yarım koni şeklinde biriktirirler. Bunlara birikinti konisi denir.
 
Akarsuların taşıdıkları maddeler ince ise, geniş bir alana yelpaze gibi yayılırlar. Bunlara da birikinti yelpazesi denir. Ülkemizde dağ eteklerinde, bu tip şekillere sıkça rastlanır.
2. Dağ Eteği Ovaları
Dağ eteğinde, eğimin azaldığı yerlerde meydana gelen birikinti konileri ve yelpazelerinin zamanla yanlara doğru büyüyerek birleşmeleri sonucu oluşan ovalardır.

Bursa ovası, Uludağ’ın eteğinde oluşmuş bir dağ eteği ovasıdır.
3.Dağ İçi Ovaları
Dağ içlerinde, eğimin azaldığı yerlerde, akarsuyun taşıdığı malzemeleri biriktirmesi sonucu oluşan düzlüklerdir. Engebeli ülkelerde daha fazla oluşur. Malatya, Muş, Elazığ ovaları bu şekilde oluşmuşlardır.
4.Taban Seviyesi Ovaları
Akarsuların denize yaklaştıkları yerlerde taşıma gücü azdır. Böyle yerlerde akarsular, taşıdıkları malzemeleri biriktirirler ve ova yüzeyini alüvyal dolgu alanı haline getirirler.

Böyle oluşan düzlüklere taban seviyesi ovası veya alüvyal taşkın ovası denir.
5.Delta Ovaları
Akarsuların taşıdıkları malzemeleri, deniz içerisinde biriktirmesi sonucu, üçgene benzeyen düzlükler meydana gelir. Bunlara delta ovası adı verilir.

Delta ovalarının oluşabilmesi için,
1.      Akıntıların olmaması,
2.      Akarsu yükünün fazla olması
3.      Gel - git genliğinin az olması ,
4.      Kıyının sığ olması gerekir
Türkiye’de birçok delta ovası vardır. Başlıcaları Çukurova, Bafra ve Çarşamba ovalarıdır.

6. Taraçalar (Sekiler)
Aüvyal tabanlı vadi üzerindeki akarsuların, yeniden canlanarak, yatağını kazması sonucunda oluşan yüksekte kalmış eski vadi tabanlarıdır.

Türkiye’de, çeşitli zamanlarda epirojenik hareketler görüldüğü için, vadiler boyunca taraçalar görülür.

7. Kum Adacıkları
Akarsu eğiminin azaldığı ve yatağın genişlediği yerlerde, taşınan alüvyonlar ve kumlar küçük adacıklar şeklinde biriktirilir.

Bunlara kum adacıkları denir.

   
Bugün 119040 ziyaretçi (279487 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol